


Soru.5.: İzmir Modeli, ana aktörü olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapısı, diğer aktörlerle ilişki kurma biçimleri, işlevleri ve performansları konusunda neler öneriyor?
İzmir Modeli, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin örgütlenme mimarisi konusunda ayrıntılı bir öneri getirmemektedir. "Görgül", İzmir Modeli'ndeki örgütsel yapı var olan yasal ve idari düzenlemeler çerçevesi içinde oluşmuştur. Bu yasal çerçeveyi yok sayan bir örgüt mimarisi önerisinin, pratikte bir anlamı olmayacaktır. Bu nedenle "normatif" İzmir Modeli, "görgül" olandan farklı örgütsel yapı önerisi yapmaktan çok, bu örgütsel yapıya ilişkin ilke düzeyinde bazı öneriler yapmakla yetinmektedir.
İzmir Modeli, yerel yönetimlerin demokratik bir nitelik kazanabilmesi için, Türkiye’nin "Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı"na koyduğu çekincelerin kaldırılmasını, merkezin vesayetçi baskısından kurtulmasını bir ön koşul olarak önermektedir.
İzmir Modeli, İzmir’in üzerinde yaygın bir uzlaşma olan vizyonunda öngörülen gelişmeyi, kentte yaşayanların taleplerine duyarlı, katılımlarına açık, şeffaf, kentte yaşayanlara emrivakiler yapmayan "demokratik";
-
İyi çalışan bir hukuk devleti içinde, idari vesayete karşı korunmuş, merkezi yönetimin o yerel yönetimle müzakere etmeden, emrivaki halinde karar vermediği "yönetim özerkliğine" sahip,
-
Etkili ve verimli hizmet üretebilmesi için gerekli yetkilerle donatılmış, yeterli mali kaynaklara ve insan gücüne sahip, kendi hemşerileriyle ve dış dünyayla iletişim kanalları gelişmiş "güçlü",
-
Dünya’da ve Türkiye’de demokratik yerel yönetimlerin birlikte hareketlerine dayanışmacı bir anlayışla ve yenilikçi uygulamalarıyla katılan "birlikçi ve dayanışmacı", bir belediyecilik önermektedir.
"Normatif" İzmir Modeli, "görgül" modelden hareketle, iki bölümlü bir örgütlenme önermektedir. Birinci bölümünde, belediyenin yasalara uygun olarak oluşmuş formel belediye bürokrasisi bulunmaktadır. Kendi içinde, hiyerarşik bir yapısı vardır. Kentin yaşamında günlük ritmin düzenli olarak işlemesi için, gerekli hizmetleri düzenli (rutin) bir biçimde üretmektedir. Belediyenin kısa erimdeki performansının yüksek olması için, bu bölümün düzenli olarak işlemesi gerekmektedir. İkinci bölümü, belediyenin uzun erimli performansını geliştiren, katılımcılığa, yenilikçiliğe açık düşünceler üreten bir kısmı bürokrasinin içinde, bir kısmı onun dışındaki, esnek bir yapıdan oluşmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi örneğinde bu tür bir örgütlenmenin ögeleri olarak; Başkan Danışmanları, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), Genel Sekreterlik, İzmir Akdeniz Akademisi ve benzerleri sayılabilir. Bu bölüme, katılımcı çalıştaylar da dahil edilebilir.
Bir çok kuruluşta, böyle bir ikili yapı bulunabilir. Ama çoğu kez bu iki kesim faaliyetlerini birbirinden etkilenmeden sürdürürler. İzmir deneyimi, bu bakımdan bir farklılık göstermektedir. İki kesim arasında, bir tamamlayıcılık ilişkisi bulunmaktadır. Bu iki kesim, birbirini dışlamadan birlikte var olabilmektedir. İzmir Modeli de, belediyelerin örgütlenmesi konusunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi iki kanadı olan bir esnek yapının kurulmasını ve her kanadın başarısını diğerinde bulabilmesinin başarılmasını önermektedir.